Girdi yapan MTPadmin

Pozitif Gelişim Yaklaşımıyla Üstün Liderlik

Günümüzün zorlu dünyasında lider olmak oldukça zor bir roldür. Kişisel sorumluluk, bağlılık ve istek gerektirir. Liderlik, güç kullanmak yerine başkalarını güçlendirmeyi içerir. Görev ya da iş pozisyonundan bağımsız olarak, liderlerde, iç kontrol odağından türetilen bir sorumluluk ve sahiplenme duygusu vardır. Çoğu lider, iş gereklilikleri nedeniyle liderlik rolünü üstlenir, ve “işleri doğru yapmak” yerine “doğru olanı […]

Yetenek Yönetiminde Mindfulness: Yetenek Yönetimi Odaklı Mindfulness mı; Mindfulness Odaklı Yetenek Yönetimi mi?

4 Mayıs 2018’de, İstanbul Bilgi Üniversitesinin 7.nci IK’da Ynei Yaklaşımlar Konferansına (https://www.hrpicks.com/ikda-yeni-yaklasimlar-istanbul-bilgi-universitesinde-konusulacak/) konuşmacı olarak davet edildim. Bu yılki konu İş Yaşamında Minfulness. 35 dakikalık bana ayrılan sürede, IK profesyonellerini Mindfulness’ın Yetenek Yönetimi kapsamındaki yerini şu soru ile irdelemeye çağırdım: “Mindfulness nasıl konumlandırılmalıdır; yetenek yönetimi odaklı mindfulness mı, yoksa mindfulness odaklı yetenek yönetimi mi?” Sonuçta, mindfulness […]

Herşeye Rağmen Mutluluk…

Okurlarımdan biri, önceki makaleme –“Mutluluğa giden bir yol yoktur. Mutluluk o yolun kendisidir!” bir yorum bırakmış. Burada onu alıntılamak isterim: “Güzel konu… Bugünlerde ele almamız gereken bir konu. Büyük ya da küçük olsun, içerisinde yaşadığımız toplum mutlu değilse, bir kişi mutlu olabilir mi? Günümüz dünyasında, mutlu hissetmek için, bireysel olarak her ne yaparsak yapalım, eğer […]

Mutluluğa Giden Yol Yoktur. Mutluluk O Yolun Kendisidir!

Bugün 20 Mart, Uluslararası Dünya Mutluluk Günü. Birleşmiş Milletler’in hepimizin mutluluğu için çaba ve kutlamayı atfettiği gün. İnsanlık tarihi boyunca, büyük kayıplar, trajediler ve ızdıraplara rağmen mutluluk arayışı daima aynı kalmıştır. O hepimizin elde etmek ya da içinde olmak için aradığı bir durumdur. Bizler onu, ulaşmayı dilediğimiz bir durak olarak algılarız. Bu yolda çabalarken ve […]

Hangi Yoldasın, Kabul mu, Direnç mi?

Önceki makalemde – “Kabul Et ya da Yok Ol!”, elimden gelen en iyi şekilde kabullenmenin gücünü yansıtmaya çalıştım. Her ne kadar anlaşılabilir ve dikkate değer görünse de, söylemek yapmaya göre kısmen daha kolaydır! Aslında, kabullenme hakkında “konuşmak”, bir durumla başa çıkabilmeye yönelik, oldukça fazla emek isteyen bir eylem planı oluşturmaya kıyasla çok daha kolaydır. Kabullenme […]

Kabul Et ya da Yok Ol…

Sorunlarımızın çok derinden içimizi yediği bazı zamanlarımız olmuştur. Bu gibi zamanlarda etrafımızı saran evrenin büyüklüğü ve bizlerin çok küçük olduğu gibi ufak bir detayı unuturuz. Ufak varoluşumuza kıyasla, yaşadığımız neşe ve üzüntüler, başarı ve kaygılar, kesinlik ve karışıklıklar, ya da çözüm ve anlaşmazlıklar, evrenin enginliği yanında tamamen önemsiz görünebilir. Bu kozmik perspektifle bakınca, deneyimlediklerimiz tamamiyle […]

Neyi Bilmediğini Biliyor Musun?

İnsanlık tarihi boyunca, insanoğlu, çoğunlukla da filozoflar, bilginin özünü, bizim düşünce sistemimizi ve bilgiyi nasıl işlediğimizi sorguladılar. Muhtemelen, Sokrates’in ‘Bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir’ aforizması tüm zamanların en iyi bilinen felsefi alıntılarından biridir. Sokrates aslında mutlak kesinlik ile hiçbir şeyin bilinemeyeceğini ama belirli şeyler hakkında emin hissedilebileceğini vurgular. Fakat, bu tartışmaya açıktır, özellikle […]

Bana Tavrını Göster, Sana Yolu Göstereyim!

Yin-Yang, Çin felsefesinde, zıt güçlerin nasıl olduğunu tanımlayan büyüleyici bir semboldür. Örneğin; siyah-beyaz, karanlık-aydınlık, sıcak-soğuk, iyi-kötü gibi birbirine bağlı ve birbirini tamamlayıcı güçler…Bu zıtlıklar genellikle birlikte anılırlar. Bu sayede, birbirleriyle olan ilişkileri yoğunlaşır ve birbirlerini anlamsal olarak güçlendirirler. Mesela, soğuk sayesinde sıcağı hissedebiliriz. Veyahut, karanlık olduğu sürece, ışığı algılayabiliriz. Karanlık arttıkça, ışığı betimleme yeteneğimiz de […]

Hayatınızı Nasıl Yönlendirmek İstersiniz? Rastgele ya da Bilerek…

“Olmak ya da olmamak! İşte bütün mesele bu!” Bunlar Hamlet’in iki uç nokta, yani yaşam ve ölüm arasındaki düşüncelerinin meşhur sözleriydi. Hamlet, aslında varoluşunun amacını sorgular, yaşamdaki anlamı araştırır. Shakespeare, tüm zamanların dahisi, Hamlet’in sözlerinin her daim geçerli olacağını bilmiyor olabilirdi. Ancak öyle görünüyor ki bu doğru! Bizler de kendimizi, ara sıra, varoluş anlamını sorgular […]

Mindfulness’ı Anlamak…

Son dönemde okuduğum, izlediğim ve gördüğüm çoğu yayın bana mindfulness’ı anımsatıyor. Eskiden klişe “şimdi ve burada” olmak terimini kullanırdık. Onu bile, felsefi derinliğiyle beraber anlamlandırmak zamanımızı almıştı. Bugün, “şimdi ve burada” olmanın ve nasıl olunabileceğinin, daha derinlemesine farkındayız. Batı dünyasında, ‘dikkat ve farkındalık’, ‘bilinçli farkındalık’, ‘bilinçli bilinç’, ‘farkındalıklı farkındalık’, ve ‘anda olma’ gibi terimler kullanılmakta. Aslında, felsefi, […]