Girdi yapan MTPadmin

Her Şeyin Anası Kadın

“Kadınlar erkeklerle eşit oldukları konusunda aptalca bir mücadele sergiliyorlar…” Bu sözler William Gerald Golding’e ait. Toplumsal cinsiyet eşitliği (TCE) savunucularını kızdıracağından eminim. Fakat, tek başına alır ve Golding’in devamında söylediklerini dikkate almazsak eğer, TCE savunucuları -ve bendeniz- hiddetlenmekte haklıdır derim. Zira, bugün, bu anlayışta olup, kadını kenara iten, toplumda yerini ve alanını gasp eden, ve […]

Ne Mayıs’mış… Ezdi Geçti!

Vallahi ne aydı şu Mayıs ayı… Biliyorum, bir çoğumuz için Mayıs ayı çok belirleyici ve etkileyici bir ay oldu. Üzerimizden geçen bir silindir, geleceğe dair tüm umutlarımızı, medeni yaşamı yeniden getirme hayallerimizi ezdi geçti. Yeni tur, yeni şans misali, başa döndük yine. Bir yandan yorgun, öfkeli, ve yılgınlığın etkisiyle paralize durumdayız, diğer yandan müthiş bir […]

Susmak İle Sessiz Kalmak Arasında Bir Dilemma

Bir süredir sessizim. Yazmak istesem de yazamadım. İçimde birikmiş sözcükler düşünceler, sıkışmış hapsolmuş haldeler. Halbuki yazacak çizecek çok fazla şeyler oldu, oluyor. Hepimiz görüyoruz, ama bir şey yapamıyoruz. Leonard Cohen’in meşhur lafı “Herkes biliyor geminin su aldığını. Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini. Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu.” bugünler içinmiş meğer…   Evet, bir süredir […]

Şakası Yok! Sondan Önceki Son Çıkıştayız!

Daha önce yazdım… Sondan önceki son çıkıştayız diye. Yine yazacağım… Tekrar tekrar yazmaya da devam edeceğim. Dünya ters yüz olmuş.  Dört bir yanda acayiplik, kokuşmuşluk, yozlaşma, hak yeme-yedirme, kadına şiddet, çocuğa istismar, gelir adaletsizliği, yaşam ve yasal güvencesizlik… Almış başını gitmiş… Şakası yok! Durumun vahametini idrak etmemiz için daha ne olmalı?   Yani… Kimin aklına […]

Sondan Önceki Son Çıkış

İstanbul’da yaşayan herkes bilir “Köprüden Önce Son Çıkış” tabelasını. Akşam saatinde trafik kuyruğunda saatlerini geçirdikten sonra bu tabelayı görmenin mutluluğu kadar güzel bir şey yoktur herhalde. Tabii ki de Avrupa yakasında kalacaklar için geçerli bir duygudur bu. Çünkü köprüyü geçecekler için cefa devam edecek ve “başa gelen çekilir” misaliyle, kaderine boyun eğip yollarına devam edecekler… […]

Kutsal Yasak Elma

Sevgililer gününü geçeli birkaç hafta oldu. 14 Şubat’ı kutladığım yok, niyetim Valentine’s gününden bahsetmek de değil; aksine, sevgi ve aşkın kapitalizme alet edilmesine gıcık oluyorum. 14 Şubat 2023 günü Tel Aviv’de katıldığım kadınlar toplantısında, “tarihte en büyük aşklar” temalı bir oturumda büyük bir aşkın bende bıraktığı izi ve uyandırdığı düşünceleri paylaşmak istiyorum; yazar arkadaşım Sara […]

Umudun Yasını Tutmak da Varmış

6 Şubat sabahından beri şok üzerine şok yaşıyoruz. Yaşadıklarımız, gördüklerimiz, içimizden geçen duygu ve düşüncelerimiz sindirecek gibi değil. Meşhur “sözün bittiği yer” lafının bile kâfi gelmediği bir yerdeyiz. Çünkü, enkazın altından canlı, yaralı, ölü çıktıkça, içimizden öfke, isyan, korku, akla gelecek tüm karanlık duygular çıkıyor. Neresinden başlasam ki, bendeki karmaşık duyguları anlatmaya? Dün bir arkadaşımla […]

Kadın-Erkek Eşitliği Üzerine (Absürt) Bir Hipotez

Daha önce yazmıştım, Yanındayız’ın yanındayım diye. Çeşitlilik, kapsayıcılık, eşitlik ve özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği mevzularına dikkat ve emek verdikçe insanın algısından tepkilerine kadar her uyaran düşündürücü hale dönüşüyor. Sanırım bir ben değil, giderek sayıca çoğalan, katlanarak (exponential) büyüyen bir kitle olmaya doğru ilerliyoruz. Peki ne mi düşünüyoruz, ne mi derdimiz? Her şeyden önemlisi, neden? Dahası, […]

Yanındayım!

Yeni yıl demek yeni başlangıçlar demek. Yeni girişimler, kararlar, atılımlar ve iş birliklerini içermesi bakımından önemli olduğu kadar, geçmiş yıllarda yaptıklarımızın, iş birliklerimizin ve yatırımlarımızın sürdürülmesi bakımından da önemlidir, yeni yıla giriş. Geçmiş yıllarda çokça deli dolu ve “akıllı işi” diyeceğim şey yaptım. Özellikle toplumsal ve insani faydayı gözeten yatırımlarda bulundum ve çoğunlukla gençlerin hedef […]

Sana İhtiyacım Var!

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, güç ve başarı kişinin kendi kendine yetme becerisiyle doğrudan ilintili. En küçük yaştan yaşlılığa kadar, kimseye yük olmadan, kimseden medet ummadan, destek istemeden, hatta yardıma muhtaç duruma düşmeden yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Giderek bireyselleşmeye doğru giden ve kolektif fayda algısından uzaklaşan toplum olmaya doğru gidiyoruz. Ne olur ki, az biraz, zayıflığımızı […]