Her Şeyin Anası Kadın

Kadınlar erkeklerle eşit oldukları konusunda aptalca bir mücadele sergiliyorlar…” Bu sözler William Gerald Golding’e ait. Toplumsal cinsiyet eşitliği (TCE) savunucularını kızdıracağından eminim. Fakat, tek başına alır ve Golding’in devamında söylediklerini dikkate almazsak eğer, TCE savunucuları -ve bendeniz- hiddetlenmekte haklıdır derim. Zira, bugün, bu anlayışta olup, kadını kenara iten, toplumda yerini ve alanını gasp eden, ve hakları üzerinde hak iddia eden bir topluluk mevcut. Bu hastalıklı topluluk, ne yazık ki pek de azımsanmayacak bir çoğunlukta.

 

Birleşmiş Milletler Gelişim Programı (UNDP) araştırmaları kapsamında 2023 Toplumsal Cinsiyet Normları Index* sonuçlarını incelersen ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksın. 91 ülkede kadın ile erkeğin politik, eğitim, ekonomik, ve fiziksel entegrasyonu temalarında cinsiyet eşitliği algıları ölçülmüş. Örneğin, Türkiye nüfusunun %91,08’i (erkeklerin %93,65’i, kadınların %88,45’i) TCE konusunda yanlı (biased). En üst sıralamada %99,92 ile Tajikistan (erkelerin %100’ü, kadınların %99,83’ü), ardından Pakistan, Katar, Libya, Endonezya gibi ülkeler geliyor. Sıralamanın sonunda %27,39 ile Yeni Zelanda (erkeklerin %32,73’ü, kadınların %23,16’sı), ve sırasıyla İsveç (%27,93), Birleşik Krallık (%29,60), Hollanda (%30,64) yer alıyor. Sence de ilginç değil mi? TCE algısının en az olacağını varsaydığımız Almanya (%37,45), Norveç (%40,93), Finlandiya (%51,63) gibi ülkelerde dahi bu yanlılık mevcut. Yani, diyeceğim şu ki, cinsiyet eşitliği algısı en gelişmiş ülkelerde dahi tümüyle yerleşmiş ve benimsenmiş değil! (Ülkeler arası karşılaştırma yapmak için linki aşağıda bırakıyorum.)

 

Gelelim asıl konuya… Golding’in sözlerinin devamını okuyunca (ki, sana çok tanıdık gelecek), bir TCE savunucusu olmak bir yana, tutkulu bir feminist (hatta profeminist) olacağından eminim. Lâkin, Golding devamında şöyle demiş:

Aslında kadınlar erkeklerden her zaman daha yüce ve büyüktürler.

Kadına her ne verirseniz, kadın onu büyütür ve çoğaltır.

Eğer kadına sperm verirseniz, size çocuk verir.

Eğer ona bir ev verirseniz, size bir yuva verir.

Eğer ona sebze verirseniz, size yemek verir.

Eğer ona gülücük verirseniz, o size kalbini verir.

Kadın her şeyi misliyle çoğaltır ve size verir.

Eğer yanılıp da ona çer çöp verirseniz, karşılığında tonlarca pislik almaya hazır olun.”

 

Golding’in son önerisine karşın, besleyen, büyüten, geliştiren rolü ve misyonuyla yaşayan kadın, bugüne kadar hakkı yenmesine rağmen gördüğü muameleye tonlarca pislikle yanıt vermeyi seçmemiş. Onun yerine TCE savunucusu erkeklerin de desteğini yanına alarak haklarını savunmaya uğraşmış. Ama ne yazık ki çok az yol almış. Neden mi? Erkeklerin hakkından gelemeyeceğinden değil! Bence, anaç rolünden vazgeçmediğinden böyle yapmış. Sahip olduğu güç ve potansiyelini henüz keşfetmemiş ve örgütlenememiş olmasından dolayı TCE savunuculuğunda az yol almış.

 

Asıl kilit nokta şurada: kadın kendi gücünün farkında olmasa da, erkek görmekte, hatta kadının gücü ve potansiyelinden korkmakta. O yüzden kadını baskılamakta ve kısıtlamakta. Erkek kendi özgüvenini, gücünü ve potansiyelini geliştirmek yerine, baskılama ve kısıtlama yoluyla kadını zayıflatmaya, etkisizleştirmeye, ve kendi hakimiyetini kurmaya yeltenmekte. Taliban rejimiyle Afganistan’da gelişen süreç bundan ibaret. Pakistan, Libya, Katar gibi ülkelerden İsveç, Hollanda, Norveç gibi ülkelere kadar, TCE’ne karşı (veya savunucusu) olan toplumları birbirinden ayıran unsur da işte budur. Eşitlik algısı ve yaşayış biçimi, her erkek ve kadının kendine güvenme, eğitim ve beceriye önem verme, ve diğerinin onun varlığını tamamladığı algısını taşıma derecesine bağlı.

 

Birkaç ay önce Facebook’ta biri “Bir kadının erkekten beklediği en önemli şey nedir?” diye sormuş. Hak verirsin, ya da vermezsin, ama benim cevabım şöyleydi: “Kadın kendi olma özgürlüğünü yaşamak ister. Hayatına aldığı erkeğin de bunu verecek kadar kendine güvenen, kendini seven ve kendini sayan erkek olması yeterlidir. Çünkü kendini sever, sayar ve güvenirse, kadını da sever, sayar ve güvenir. Kadın ile erkeğin aradığı doyum ve mutluluk, aslında birbirinde saklıdır.” Çünkü, kadın ile erkek bir elmanın iki yarısı gibidir, ve Golding’in dediği gibi, kadın her şeyin anasıdır.

 

Bardağın dolu tarafına bakmakta fayda var. (Yoksa boş tarafı seni de beni de yakar!) Yani, bu algı ve düşüncenin var olduğunu doğrulayacak örneklerin ve kişilerin olduğunu biliyoruz; onlara odaklanmalı. Bu vesileyle kadınlara atfedilen sürüyle şarkı ve şiir mevcut. Bunlardan biri de Billy Joel ve 1977 yılından kalma She’s Always A Woman** (O Her Zaman Bir Kadın) şarkısı. Seni bu şarkı ve sözleriyle bırakıyorum… Keyifli dinlemeler.

 

İzmir Tırazlı’dan sevgilerimle.

2 Temmuz 2023

*2023 Gender Social Norms Index (GSNI)

https://hdr.undp.org/content/2023-gender-social-norms-index-gsni#/indicies/GSNIn

 

**She’s Always A Woman by Billy Joel (1977)

https://www.youtube.com/watch?v=Cx3QmqV2pHg

She can kill with a smile, she can wound with her eyes
And she can ruin your faith with her casual lies
And she only reveals what she wants you to see
She hides like a child but she’s always a woman to me

She can lead you to love, she can take you or leave you
She can ask for the truth but she’ll never believe you
And she’ll take what you give her as long as it’s free

Yeah, she steals like a thief, but she’s always a woman to me

Oh, she takes care of herself, she can wait if she wants
She’s ahead of her time
Oh, and she never gives out and she never gives in
She just changes her mind

 

And she’ll promise you more than the garden of Eden
Then she’ll carelessly cut you and laugh while you’re bleeding
But she’ll bring out the best and the worst you can be
Blame it all on yourself ’cause she’s always a woman to me

 

Oh, she takes care of herself, she can wait if she wants
She’s ahead of her time
Oh, and she never gives out and she never gives in
She just changes her mind

 

She is frequently kind and she’s suddenly cruel
But she can do as she pleases, she’s nobody’s fool
And she can’t be convicted, she’s earned her degree
And the most she will do is throw shadows at you
But she’s always a woman to me

 

 

 

**O Her Zaman Bir Kadın

Gülümseyerek öldürebilir, gözleriyle yaralayabilir

Sıradan yalanlarıyla inancını mahvedebilir.

Sadece görmeni istediği şeyleri ortaya çıkarır.

Bir çocuk gibi saklanır, ama benim için o her zaman bir kadındır.

 

Seni aşka götürebilir, seni alabilir ya da bırakabilir.

Gerçeği isteyebilir ama sana asla inanmayacaktır.

Bedava olduğu sürece ona ne verirsen alır.

Evet, bir hırsız gibi çalar, ama benim için o her zaman bir kadındır.

 

Kendi başının çaresine bakar, isterse bekleyebilir.

O zamanının ötesindedir.

Asla pes etmez ve vazgeçmez

Sadece fikrini değiştirir.

 

Sana cennet bahçesinden daha fazlasını vaat edecektir.

Seni dikkatsizce kesecek ve sen kanarken gülecektir.

O senin en iyi ve en kötü yanlarını ortaya çıkaracaktır.

Bütün suçu kendine at, çünkü benim için o her zaman bir kadındır.

 

Kendi başının çaresine bakar, isterse bekleyebilir.

O zamanının ötesindedir.

Asla pes etmez ve vazgeçmez

Sadece fikrini değiştirir.

 

Sık sık naziktir ve aniden zalimleşebiliir

İstediğini yapabilir, çünkü o kimsenin aptalı değildir.

Ceza yemez,  rüştünü ispatlamıştır.

En fazla herkesin içinde seni küçük düşürür.

Ama benim için o her zaman bir kadındır.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir