Şunun için etiket arşivi: outstanding leadership

Takipçilerin Gözüyle Liderleri Anlamak

En eski çalışmalardan bu güne kadar, liderlikte tartışılan asıl mesele liderlerin figürü, özellikleri ve etkili rolleri olmuştur. Fakat takipçilerin rolleri hakkında çok az şey söylenmektedir. Bir lider sadece kendi otoritesinin ve etkisinin takipçileri tarafından kabul edilmesiyle liderdir. John C. Maxwell’e göre bu Etki Kanunu’dur; “Eğer insanları etkileyemezseniz, o zaman sizi takip etmeyecektirler. Ve eğer insanlar takip etmezlerse, siz bir lider değilsinizdir.” Liderleri tek başına analiz etmek, sınırlı anlam sağlayacaktır. Bu nedenle, liderleri takipçileriyle birlikte ve birbirleri üzerindeki etkileriyle değerlendirmeliyiz. Takipçiler bir liderin etki rolünde kilit pozisyonundadır. Yönetici ve ekibi, siyasetçi ve seçmenleri, köşe yazarı ve okuyucuları, veya sınıf öğretmeni ve öğrencileri gibi liderler ve takipçileri bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır. Liderlerin, takipçilerinin özelliklerinin farkında olmaları, kim olduklarını ve onları takipçi yapan unsurları bilmeleri, kendilerini daha etkili liderlere dönüştürecektir. Madalyonun diğer tarafından bakarak, liderlere takipçileri aracılığıyla bir öz-düşünüm (self-reflection) sağlayarak yeni bir anlayış ve farkındalık getirmeye çalışacağım; ve her liderin, takip edilirken aynı zamanda kendilerinin de bir takipçi olduğunu, ve bir liderin veya kendi liderliğinin takipçisi olduğunu hatırlatmaya çalışacağım.

 

Pozitif Gelişim Yaklaşımıyla Üstün Liderlik başlıklı önceki yazımda, üstün liderlik için pozitif gelişim yaklaşımının öneminden bahsettim, ancak nasıl olacağını açıklamadım. Öyleyse, neden şimdi incelemiyoruz… İlk olarak, herhangi bir gelişim yaklaşımı, pozitif olsun veya olmasın, kişisel farkındalık ile başlar ve öz yönetim ile devam eder. Liderin gelişimini bir tarafa bırakalım, bunlar kişisel sağlık ve amaca yönelik işleyiş için önemli bakış açılarıdır.

 

Şimdi sizden kendinize bir lider olarak yeni ve farklı bir bakış ile bakmanızı istiyorum. Liderlik tarzınıza bir göz atın. Takipçileriniz kimler? Takipçilerinizin kendilerine has yetenekleri, becerileri, bilgileri ve deneyimleri vb. özellikleri gözlemleyin. Sadece düşünün… Sizi bir araya getiren nokta nedir? Bu, belki iş yerinde milyon dolarlık bir proje, sivil yardım kuruluşunda bir sosyal yardım projesi, veya sosyal sorumluluk gönüllüsü olarak bir güçlendirme programı, veya tüm ekip üyelerinin hem lider hem de takipçi olduğu kendi kendini yöneten bir takım olabilir.

 

Bu demek oluyor ki, siz takipçileri olan bir lider olmakla birlikte, kendi liderliğinizin takipçisi olan bir takipçi de olabilirsiniz. Kulağa tuhaf gelebilir… Peki, sorumluluk duyduğunuz ve ona karşı sorumlu olduğunuz bir tek kişi varsa, sizce kimdir? Sizsiniz! Siz kendi liderliğinizin eşsiz takipçisisiniz. Kendinizi böyle apayrı bir rolde düşünmeniz oldukça olağandışı! Kendinize kendi liderliğinizin eşsiz takipçisi olarak bakmak belki de kendinizi bir lider olarak keşfetmeniz için değerli bir fırsat olabilir. Asıl soru şu: Nasıl? Lütfen takipçilerinizden liderler yaratmak için attığınız adımları düşünün. Mümkün olan en iyi niyetinizle, takipçilerinizin kim oldukları, ne oldukları, ne olmak istedikleri ve hayatta neler yapmak istediklerine dair keşfetmeleri için çaba göstermeleri ve mücadele etmelerine yardımcı olmaktasınız. Bu amaç için, siz onları çalışmaları ve gelişmeleri için teşvik etmekte, başarı hedefleri için rehber olmakta; başarılarında ödüllendirmekte, başarısızlıklarında eleştirmekte ve aksiliklerde onlara yardım temin etmektesiniz. Bunlar, aynı zamanda, kendiniz için attığınız adımlar değil mi? Siz aslında kendi kendinize liderlik etmektesiniz. Bu yüzden, lider takipçi ilişkisine gelindiğinde, sizler kendi takipçilerinizden farklı değilsiniz. Bu bağlamda, mükemmel bir kişisel örnek olarak siz ve takipçilerinizle bir bütünün ayrılmaz iki parçalarısınız.

 

Kendi kişisel örneğiniz, sahip olduğunuz en güçlü liderlik aracıdır.” -John Wooden

 

Her ne kadar, bir lider veya takipçi olarak kendimizin şu anki rolünü algılasak ve temellendirsek de, aslında farklı bağlamlarda, zamanlarda ve koşullarda biz her ikisinde de aktif rol almaktayız. Örneğin, hayatta belirli bir noktada bir doktor hasta olur, bir satış elemanı müşteri olur ve herhangi bir lider başka bir liderin takipçisi olur… Örneğin, bir şirket CEO’su doktorunun karşısında lider değil hasta rolünü üstlenecektir! Şimdi bu bakış açıyla bakarak, size takipçi tarzınızı ve sahip olmak istediğiniz tarzı keşfetmeye davet ediyorum… Kendinizi, bir liderin, takipçinin ve hatta hiçbir etkisi olmayan basit bir gözlemcinin rolünde olduğunuz çeşitli bağlamların, zamanların ve durumların içine koyun. Keşifleriniz kendinizi daha iyi tanımanıza ve anlamanıza yardım edecek; mücadele ettiğiniz dürtülerinizi bulmanızı sağlayacak; aldığınız risklerin farkında olmanıza destek olacak; ve bugüne kadar yaptıklarınız ve cesaretle kalkışabileceklerinize dair ışık tutacaktır.

 

Gerçek liderler, halklarının özgürlüğü için her şeyi feda etmeye hazır olmalıdır.” – Nelson Mandela

 

Bu keşfin parçası, bir lider veya bir takipçi olarak, kendiniz ve başkalarının iyiliği için cesaret etmeye ne kadar hazır olduğunuzu anlamaya hizmet eder. Zira, güçlü liderler başkalarının iyiliği, refahı, özgürlüğü, hakları, hayatları vb. için kendilerini riske atanlardır. Liderler öncülük yaptıkları insanlardan daha fazla vazgeçmeye gönüllü olmalıdırlar; hatta öncülük yaptıkları insanlar için vazgeçmelilerdir. Öncü liderler, halklarının önünde sadece takipçileri için bir yol açmakla kalmaz, aynı zamanda da halkları için zorlu veya acil bir durumda kendilerini riske atar ve feda ederler. Duygusal zekaları yüksek olan takipçiler bu durumu görürler; ve takipçilerdeki bu farkındalık daha yüksek sadakate yol açar.

 

‘‘Kendinize davranış şekliniz, diğerleri için standartları belirler.’’ – Sonya Friedman.

 

O halde, buradan ne çıkarabiliriz? Şunu kabul etmeliyiz ki, takipçilerimiz ne ise, biz de oyuz. Ortak niteliklerimiz nedeniyle birbirimizi takip ederiz. Ortak özelliklerimiz sayesinde benzerlikler ve bağlar kurarız. Bu paylaşılan nitelikler aracılığıyla birbirimizi yansıtır, etkiler ve yönetiriz. Bizi bir araya getiren belirli durumlara ragmen, ortak değerlerimiz, paylaştığımız inançlarımız ve motivasyonumuz nedeniyle birbirimize bağlı ve sadık kalırız. Liderleri ve takipçileri birbirine sadık kılan işte budur. Bu özel sebepten dolayı, ‘‘kendinize nasıl davranılmasınız istiyorsanız, siz de o şekilde davranmalısınız.’’(Luke 6:31). Şimdi bu bakış açısı içinde, sizi hem bir lider hem de bir takipçi olarak; kişisel niteliklerinize dikkat etmeye, liderlikte ve takipçilikte kendi tarzınızı gözlemlemeye, kendinize ve başkalarına karşı merhamet, şefkat ve empati gibi daha olumlu tutum ve davranış pratiği yapmak için düşünmeye davet ediyorum. Bu sizi daha büyük bir lider seviyesine getirebilir ki; bu da üstün liderliktir!

 

Ve son olarak, üstün liderliğin (ve takipçiliğin) kişisel farkındalık ve öz- yönetim aracılığıyla olduğunu vurgulamak için Çinli Taocu filozof Lao Tzu’nun bilge sözleriyle yazımı sonlandırmak istiyorum; “Başkalarını bilmek zekâdır; Kendini bilmek gerçek bilgeliktir. Başkalarına hâkim olmak güçtür; Kendine hâkim olmak gerçek güçtür.”

Pozitif Gelişim Yaklaşımıyla Üstün Liderlik

Günümüzün zorlu dünyasında lider olmak oldukça zor bir roldür. Kişisel sorumluluk, bağlılık ve istek gerektirir. Liderlik, güç kullanmak yerine başkalarını güçlendirmeyi içerir. Görev ya da iş pozisyonundan bağımsız olarak, liderlerde, iç kontrol odağından türetilen bir sorumluluk ve sahiplenme duygusu vardır. Çoğu lider, iş gereklilikleri nedeniyle liderlik rolünü üstlenir, ve “işleri doğru yapmak” yerine “doğru olanı yapar!” Bu arada bazıları, sorumluluk duygusu, bağlılık ve yaptıkları işe gösterdikleri özenden dolayı, görevinin ötesinde ve daha fazla inisiyatif alarak yetkinin ötesinde liderlik rolü üstlenir. Ben onları üstün liderler olarak adlandırırım. Bu üstün liderler kimler olabilir? Onları diğerlerinden farklı kılan nedir? Sen nasıl onlardan biri olabilirsin? Yeteneğin mi, güç kaynağın mı, motivasyonun mı? Belki de tutkun…

 

Kısa bir süre önce, liderlik araştırmaları liderliği yöneticilerden ayırarak açıklamaya çalıştı. Bugün ise, liderlerin insancıl ve olumlu gelişim yaklaşımını vurgulayarak, liderler arasında daha detaylı farklılaşmayı ortaya koymaktadırlar. Uzun yıllar süren araştırma ve inceleme, “doğmuş veya olmuş liderlerin” ikilemini çözmek, liderlerin güç kaynaklarını anlamak ve takipçileri etkilerken oynadıkları kritik rolleri tanımlamak için çabalamıştır. Aslında, anlaşılmıştır ki, yöneticiler pozisyonlarına bağlı güçleri aracılığıyla düzen ve tutarlılık üretirlerken –örn. planlama, organizasyon, kadrolama, denetim ve problem çözme gibi; liderler hem pozisyonel hem de kişisel güç kaynaklarını kullanarak değişim ve hareket üretirler –örn. vizyon ve yön oluşturma, insanları yönlendirme, ilham verme ve güçlendirme gibi. Buna ek olarak, liderlik gelişime açık, bazılarının doğuştan sahip, bazılarının ise uygun gelişim yöntemleriyle lider olabileceği bir kişisel özellik olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle, hümanist yaklaşımlarla, bilimsel ve teknolojik gelişmelerle, sosyal ve iş yaşam kültüründeki değişimlerle ve daha fazla sorumluluk duygusu için artan taleple, liderlik ve liderin rolü değişmeye başlamış, ve insan becerilerinin, kaynaklarının ve tutumunun beslenmesi ve gelişmesine doğru önem kazanmıştır.

 

‘‘Liderlik, gücün kullanılmasıyla değil, liderler arasındaki güç duygusunu artırma kapasitesiyle tanımlanır. Liderin en önemli işi daha çok lider yaratmaktır. ”

                                                                                                         –Mary Parker Follet.

 

Bugün, liderlerin rolü “lider-takipçi ilişkisi” yerine “lider-takipçi güçlendirme” yönünde ilerlemekte, ve bu da kendi takipçilerinden özüne-bağlı ve adanmış yeni liderler yaratmaktadır. Burada “Nasıl?” sorusu yatar. Üstün liderlik sergilemeniz beklenirken, nasıl bir yandan toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak, ve de takipçilerinizi –yani yönettiğiniz takımı, güçlendireceksiniz? Bu hayli büyük bir zorluk… Ki lider olmak zaten yeterince zorken! Doğal olarak, üstün liderlik yeteneğinizin ötesindeymiş gibi görünebilir. Gerçek şu ki, yeteneğinizin ötesinde değil! Aslında, özgünlük, sosyal ve duygusal zekâ, kendine bağlılık, farkındalıklı tutum ve tutku gibi kişisel yetenek ve özellikleri bir arada geliştirmeniz ve somutlaştırmanız yeterlidir! Bu özellikler, esasında, liderliğiniz için kaynak olarak kullandığınız ‘Kişisel Gücünüzün’[1] temeli. Hiçbir lider öylece bir gecede doğmamıştır, fakat olumlu gelişim yaklaşımıyla, lider olabilir!

 

İsterseniz, şimdi “nasıl” sorusuna geri dönelim. Araştırmaya göre[2], umut, iyimserlik, esneklik, öz-yeterlilik gibi yüksek düzeyde pozitif psikolojik kapasiteye, öz-farkındalık ve öz-yönetim becerilerine sahip liderler, otantik liderlik sergilemede daha fazla yeteneğe sahip. Otantik liderlik şekli sahici, şeffaf bir ilişki ve gelecek yönlü davranışlar içerir; ve değişim yaratma ve yeni liderler çıkarmanın kritik unsuru olan motive etmeyi ve güçlendirmeyi sağlar. Belki de uygulama alanında en önde gelen örneklerden biri Google’ın Kendini İçinde Ara (Search Inside Yourself)[3] liderlik programıdır. 2007’den beri Google, Mindfulness[4] (dikkat ve farkındalık) uygulamaları ile işbirliği içinde çalışanlarında sosyal ve duygusal zekâyı geliştirmektedir. Neden mi? Google’da harika iş performansı, üstün liderlik ve mutluluğu yaratmak ve yakalamak için.

 

Her şey duygusal zekânın ve farkındalığın sihirli dokunuşunu tanımlayarak başladı. Bu becerilerin insanları; olumlu çalışma ortamı yaratan, duygularını ifade eden, sahici ve daha girişken, daha arkadaş canlısı ve demokratik, iş birliği yapan, daha sempatik, ‘eğlenceli’, daha çekici ve güvenilir[5], ve daha iyi liderlere dönüştürdüğünü; ve bu uygulamaların farkındalıklı bir tutum oluşturduğu, otokontrolü ve yönetim becerisini geliştirdiği ve empati, farkındalık, merhamet, açık sözlülük, merak, yargılama olmadan kabullenme[6] gibi içselleştirilmiş pozitif tutum ve davranışları teşvik ettiği saptanmış.

 

‘‘Yaptığınız şey bir fark yaratıyor, ve sizin ne tür bir fark yaratmak istediğinize karar vermeniz gerekiyor.’’

                                                                                                            –Dr. Jane Goodall

 

Hepsi bu değil! Aslında, bu tür müdahaleler üstün liderlik için bir diğer önemli kişisel özelliği –kendine veya özüne bağlılığı desteklemekte ve geliştirmektedir. Özüne bağlı lider yaptığı işe yönelik çok yüksek bir sorumluluk, özveri ve hesap verme duygusuna sahiptir. Öyle ki, kişi için, kendi performansı en az yarattığı sonuç kadar önem arz etmektedir [7]. Bir bakıma, kişinin içinde gizli kalmış tutkuyu ortaya çıkarır. İngilizce’de ‘calling’ olarak geçen bu tutku, ezber bozmak için enerji, güç ve motivasyon, anlamlı ve amaçlı işlere zaman ve çaba ayırma, yapmak istenileni yapabilmek için yollar bulma, ve yapmakta olduğu şeylerin ‘doğru olduğu’ hissini taşımayı içerir! Yani, olumlu gelişmeye yönelik bu tür müdahaleler, sadece mevcut liderlerde özgünlük ve üstün liderlik becerilerinin gelişmesine değil, aynı zamanda yeni ve daha fazla liderin yaratılmasına da hizmet etmektedir.

 

‘‘Beni en çok etkileyen kişi, büyük işler yapan değil, ama bana büyük işler yapabileceğimi hissettiren kişidir.’’

                                                                                                           –Mary Parker Follet.

 

Follet[8], yıllar önce, takipçilerin liderlere dönüşmesinde ve liderlik için ilham vermesinde, liderin rolünün önemini ifade etti. Onun sözlerinin üzerinden tam 100 yıl geçmesine rağmen, hem akademi hem de uygulama dünyası hala liderin etkileyici rolünü tartışmakta, ve üstün, yetkin ve güçlendirici liderleri yaratmanın yollarını araştırmaktadır. Esasında geçtiğimiz yüzyılda son derece ilerlediğimize inanıyorum. Şöyle ki, takipçi üzerinde güç kullanımından çok takipçilerin gücünü arttırıldığını, pozisyona bağlı gücü kullanmadan çok kişisel güce ağırlık verildiğini, ve etki aracı olarak otorite veya yetkiden çok ortak gelişim ve büyüme için bilginin kullanıldığını söyleyebilirim.

 

Ve şimdi, kendinizi, ve varoluş durumunuzu merak ediyor olabilirsiniz… Bir lider olarak kendinizi nerede görüyorsunuz? Belki kişilerde liderlerin ortaya çıkmasını sağlayan etkileyicisiniz. Belki üstün bir lider tarafından yaratılmış bir etkileyicisiniz… Belki de, güçlendirici bir liderin önderliğinden yoksun, kendi liderlik becerilerinizi geliştirmek için çabalayan ve bu yolda tek başına ilerleyen bir kişisiniz. Göreviniz veya yetki alanınız ne olursa olsun, kesinlikle lider rolünde bir etkileyicisiniz. Bunu nasıl mı bilebilirim? Çünkü bu satırları sonuna kadar okudunuz! Ve ben, yine inanıyorum ki, pozitif gelişim yaklaşımı yolculuğunu seçtiğinizde, sizin için önemli olana karşı bağlılık seviyenizi ve farkındalığınızı geliştirdiğinizde, empati, farkındalıklı tutum, merhamet, minnettarlık gibi olumlu özelliklerinizi pozitif psikoloji kapasitelerinizle birlikte yeşerttiğinizde, içinizde saklı üstün lider doğal bir şekilde ortaya çıkacak, serpilecek ve gelişecek.

Başarılar ve keyifli yolculuklar!

 

Nasıl mı?

  • Sizin için önemli olan kaynaklarınızın, becerilerinizin, yeteneklerinizin, beklentilerinizin, değerlerinizin ve nedenlerinizin tam anlamıyla farkında olarak.
  • Yapmak istediğinizi yaparken, çabalarınızın anlamını ve amacını tanımlayarak.
  • Yaptığınız şeyi yapmak için enerjinin, motivasyonun ve gücün kaynağını tespit ederek.
  • Ne olursa olsun, bir şeyleri doğru yapmaktansa, doğru olanı yaparak.
  • Hem kendiniz hem de çevrenizdekiler için bir fark yaratarak.
  • Yaptığınız şey için kendinize bağlılığınızı ve tutku duygunuzu güçlendirerek.
  • Eğitim, koçluk, rehberlik vb. desteklerle pozitif psikolojik kapasitelerinizi, sosyal ve duygusal zekâ becerilerinizi, olumlu gelişime yönelik yaklaşımınızı pekiştirerek.
  • Üstün yeni liderler yaratmak için yukarıda belirtilenlerin tümünü başkalarına aşılayarak ve geliştirerek.

 

 

 

1 French and Raven’s Five Forms of Power – Understanding where power comes from in the workplace.

2 Luthans, F. and Avolio, B.J. (2003) Authentic Leadership: A Positive Developmental Approach. In: Cameron, K.S., Dutton, J.E. and Quinn, R.E., Eds., Positive Organizational Scholarship, Barrett-Koehler, San Francisco, 241-261.

3 Tan, C. M. (2014). Search Inside Yourself, the unexpected path to achieving success, happiness (and world peace), HarperCollins, e-book.

4 Understanding Mindfulness, Dr. Shirli Ender Buyukbay, August 7, 2017

5 Bachman, W. (1988). Nice guys finish first: A SYMLOG analysis of U.S. Naval commands. In R.B. Polley, A. P. Hare, & P.J. Stone (eds.). The SYMLOG practitioner, 133-153. New York: Praeger.

6 Shapiro, D. (1992). A preliminary study of long term meditators: Goals, effects, religious orientation, cognitions. Journal of Transpersonal Psychology, 24, pp. 23-39.

7 Britt, T.W., Dickinson, J. M., Greene-Shortridge, T. M. & McKibben, E. S. (2007). Self Engagement at work. In Positive Organizational Behavior Ch. 11, edited by Nelson, D.L. & Cooper, C. L., Sage Publication, London.

8 Mary Parker Follet, The New State (1918)

Yetenek Yönetiminde Mindfulness: Yetenek Yönetimi Odaklı Mindfulness mı; Mindfulness Odaklı Yetenek Yönetimi mi?

4 Mayıs 2018’de, İstanbul Bilgi Üniversitesinin 7.nci IK’da Ynei Yaklaşımlar Konferansına (https://www.hrpicks.com/ikda-yeni-yaklasimlar-istanbul-bilgi-universitesinde-konusulacak/) konuşmacı olarak davet edildim. Bu yılki konu İş Yaşamında Minfulness. 35 dakikalık bana ayrılan sürede, IK profesyonellerini Mindfulness’ın Yetenek Yönetimi kapsamındaki yerini şu soru ile irdelemeye çağırdım: “Mindfulness nasıl konumlandırılmalıdır; yetenek yönetimi odaklı mindfulness mı, yoksa mindfulness odaklı yetenek yönetimi mi?” Sonuçta, mindfulness tüm dünyaya yayılan bir akım olmuş ve iş ve iş-dışı alanlarda uygulanmaktadır. Ancak, bir çok farklı kavramlarla ilişkili ve onlarla beraber uygulama olanaklara sahiptir.

 

Konuşmamda, mindfulness’ın temel esaslarını, bilimsel dayanağını, yetenek yönetimiyle ilişkisini, ve IK profesyonellerinin iş yaşamına dahil edebilecekleri yöntemleri sundum. Konuşmamı, “Yeni Bir Çalışan Esenliği Modeli – Çalışan Bütünlüğü” başlıklı Doktora tezimin sonuçlarından bahsederek tamamladım (https://mindthepositive.com/proposal-of-a-new-employee-well-being-model-employee-wholeness/). Sunum aşağıda bilginize…

 

[googlepdf url=”https://mindthepositive.com/wp-content/uploads/2018/05/YETENEK-YONETIMINDE-MINDFULNESS.pdf” width=”100%” height=”600″]